Zengin Baba Yoksul Baba - Robert Kiyosaki

       Sevgili dostlarım öncelikle Hoşgeldiniz. Size Bugün bu çılgın adamın finansal anlamda özgürlüğünüze kavuşabileceğiniz bazı tüyolarını vericem. Robert Kiyosaki "Zengin Baba Yoksul Baba" ve "Başkalarına yardımcı olmak için İş Okulu" Kitaplarının yazarıdır. Kendisi Amerikanın ve belkide dünyanın En iyi yazarlarından ve Finans Danışmanlığı yapan farklı bakış açılarına sahip bir Dolar Milyoneri.

    Size aslında öncelikle bir kitabından bahsedicem, Zengin Baba Yoksul Baba...
Aslında Robert amcamız bu kitapta şunu vurgulamak istiyor. "Önceleri Yoksul olan babam bana hep çok çalışıp, Güzel bir iş bulup ileri hayatında kendini garantiye almalısın diyordu. Zengin babam ise riske girip ticaret yapmamı öğütlemişti bunun beni eninde sonunda zengin ediceğini söylüyordu.

Aslında şunu düşünüp duruyordum. Dünya piyasasında 50 yıllık bir Dolar geçmişine baktığımda Para hep değer kaybetmişti. Peki ya bugün çok çalışıp bundan 50 yıl sonrasına para biriktirmemin anlamı neydiki. geleceğe dönüp gittiğimizde aslında emeklerimin hiç olmasına göz yumamazdım."

Ben size kısaca özetledim. Aslında ilk okuduğumda bende aynı şeyleri düşündüm ve bana göre haklı dedim. Dostum öncelikle şunu söylemeliyim buraya birşeyleri eleştirmek için geldiysen o tatlı beynini hiç yorma.. Çünkü öncelikle eleştirdiğin adamın ne noktada olduğuna bak. Sonra ise kendine bu dünyada sadece kabı dolu insanlar başarısız olurlar. Kabını boşalt! kabını boşaltmıyorsanda bak sağ en üstte çok güzel bir kırmızı çarpı işareti var.
Kitabı güzel özetleyerek Alıntılar vereceğim dostlarım sizlere.

* Kafamı ömrüm boyunca hiç kullanmayacağım bilgilerle dolduran derslere neden boşuna zaman ayırayım.
* İyi notlar alamazsam, Üniversiteye gidemezsin. (Tanıdık geliyormu.)
* Üniversite diploman olmazsa, iş bulamazsın. (Bu daha da tanıdık gelmiştir. :))
* Yeni Çözüm yolları bulmamız gerek. (Hızlı değişen dünyada herkesin yapıp sonuç alamadığı durumlarda, aynısını yapıp sonuç almayı bekleyemiz.)
* Emekli ikramiyesine bağlı kalmanın ne kadar riskli olabileceğini kaç kişi fark etmişti acaba ?
* Dünya değişiyor, Eğitim sistemi aynı, Çocuklar demode bir eğitim sistemi içerisinde boşa zaman kaybediyor, asla işlerine yaramayacak derslere kafa yoruyor, artık varolmayan bir dünyaya hazırlanıyorlar.
* Bugün bir çocuğa verilebilecek en tehlikeli öğüt, okula git, iyi notlar al, sağlam güvenceli biriş bul, demektir.
* Okul sisteminin sağladığı eğitimin gençleri mezun olduktan soonra atılacakları dünyaya hazırladığını varsaymak biraz saflık olur.
* Bugün bir çocuğa yalnızca, sıkı çalış sonra kendine iş ara demek risklidir.
* Bir şirkette çalışacağına, şirket sahibi ol.!! (Peki ya nasıl diyebilirsin. haklısın sadece okumaya devam et dostum.)
* Risk yönetimini öğrenmelisin, Para güç demektir.
* Risk almak hep bizi ürkütür. Kazanmak isteriz fakat kaybetme korkusu kazanma heyecanından baskın çıkar. Bu yüzden sağlamcı olmayı tercih ederiz. (Hayatım boyunca hep Korkmasaydın ne yapardım diye sordum kendime tavsiyemdir.)
* İnsanlar yaşantısının çoğunu, en güzel ve verimli yıllarının ne için çalıştıklarını pek anlamadan para için çalışmakla geçinir.
* Bakış açını değiştirmek iyi olur. Kendini değiştirmek başkasını değiştirmekten daha kolaydır.
* Yoksullar ve ortasınıf Para için çalışır. Zenginler ise parayı çalıştırır.
* Para söz konusu olduğunda pek çokları sağlam ve güvenli adım atmak isterler. Onları yönlendiren de tutku değil. KORKU olur.
* Çoğu kişinin işinden ayrılmamasının nedeni Korkudur. Faturaları ödeyememe korkusu, işten ayrılma korkusu, parasının yetmeme korkusu, herşeye yeniden başlama korkusu. "Bir meslek yada ticaret öğrenmek üzere okumanın bedeli bu; Para için çalışmak.! (Aslında en büyük korku ne biliyormusun. Evde bir "dır, dır" diye konuşan bir varlık var sürekli. Evet doğru tahmin Nobel verilmeli sana Tabiki hanımın. Hayat ne kadar onlarsız olmasada, Onlarsızda olmuyor değilmi. )
* R.T. Kiyosaki diyorki; 9 yaşında para için çalışmanın tadını aldım. Geçirdiğim son 1 ayı elli yıla çarparsam, pek çok kimsenin yaşamlarını nasıl harcadıklarını anlarsın. (Tam olarakta bu hadi ne duruyorsun bir kağıt kalem al eline hemen başla.)
* Dar görüşlü insanlarından farklı olarak, Pek çok kimsenin görme şansı olmadığı pek çok şey görün. Pekçokları içlerine düştükleri tuzağı göremezler.(Değiştirin, Öncelikle kendinizi.!)
* Herkesin ruhunda güçsüz, satın alınmaya aç bir parça bulunur, tek sorun hangi parçanın daha güçlü olduğudur.
* Korku ve hırs denen, insani duygulardır.Fiyatı belirleyin. Çoğu kimsenin fiyatı vardır. Öncelikle, bizi çok çlaışmaya iten parasız kalma korkusudur. Yataktan kalk, işe git, faturaları öde bu tekrarlaya gider. Korku ve Hırs!
* İş bulmak uzun vadeli bir soruna kısa vadeli çözüm bulmaktır. (Ne güzel demiş Robert amcam.)
* Para ve güvence insanların aradığı şey budur.
* Sorunları çözen ve para üreten bilgidir. Finans bilgisi olmadan para uçar gider.
* Aptal ve para yanyana gelince büyük şenlik olur. (Bunu aslında birşeyler satılınca hadi ıslatalım baba diyen insanları düşünebilirsiniz. Onlardan uzak durun gerçek dost olsaydı. Dostum lazım olur israf etme derdi.)
* Okullar işveren yerine iyi işçiler yetiştirmek üzere tasarlanmıştır. Bize hep paranın önemli olmadığı iyi eğitim alırsak paranın da kendiliğinden geleceği bize hep dikta edildi.
* Zeki bir insan kendinden daha zeki adamlar işe alır.(Steve Jobs'ta "biz zeki insanları işe alıp bize ne yapmamız gerektiğini soruyoruz. Onlara emir verip şunu bunu yap diye ahkam kesmiyoruz. " Bakış açısı ve algı farkı demekki.)
* Yatırım riskli değildir. Kişinin yüksek risk diye göze almasına yol açan, finans bilgisizliği sonucunda mali zekasının gelişmemesidir.
* Maaş Karşılığı çalışanların çoğu patronunun yada hissedarını zenginleştirir. Devlet için çalışırsınız. (Devlet payını siz daha maaşınızı görmeden alır. Veya banka için çalışırsınız.)

Dostlarım burada bitiriyorum. eğer ilgini çektiyse herşeye göz atabilirsin. Ben şimdiden aramıza hoşgeldin diyorum.


Saygılar...
Ahmet ŞAH

Hayatınızın kontrolünü nasıl ele geçirirsiniz?



Çoğu zaman hayatınızın kontrolünü kaybettiğimizin farkında bile olamayacak kadar meşgulüz… Ve bir gün geliyor ki, yıllar geçmiş ve hayat sizi hiç beklemediğiniz bir limana getirmiş… Hayat senaryonuzu akışına bırakmak istemiyorsanız işte size hayatınızın kontrolünü ele geçirmenizi sağlayacak ip uçları…


Hayatının Kontrolünü Eline Al


Önceki yazımda ‘Hızlı Beyin’ sorunu olanlar için çözüm önerilerinden bahsedeceğimi söylemiştim. Unutkanlık, dağınıklık, çabuk sıkılma ve pes etme, yeterince düşünmeden hareket etme gibi sorunlar yaşayan ‘Hızlı Beyinler’in bu özeliklerinin çoğunu günümüzde hepimiz sergiliyoruz. O yüzden yazı aslında herkes için.


Sen seni bil…


Farkındalık sadece ‘Hızlı Beyin’lere değil herkese lazım. Çünkü hayat bana, farkındalık olmadan tüm denemelerin – iyi niyetli bile olsa – boşa gideceğini gösterdi. Her insan önce kendisini tanımak için arayışa düşmeli. Mutluluğunun, hayatla uyumunun, yaratıcılığının önündeki engelleri tek tek keşfetmeli. Okuduğu her kitap, izlediği her film ve karşılaştığı her insan ona kendisiyle ilgili mesajlar vermeli.


Yardım iste


Hayatımızın kontrolünü elimize almak için kararlılık ve inanç gerekli. Bu dağınık ‘Hızlı Beyin’ler için çok daha zor. Bu durumda farkındalık ve niyet gücünü kullanarak yardım isteyebilirler. Hayatlarını düzene sokmak, hedeflerini bulabilmek ve hedefleri doğrultusunda yürüyebilmek için sevdiklerinden, terapistlerden, koçlardan yardım alabilirler. Ben kolay kolay yardım isteyemem. Ama çok sevdiğim bir arkadaşımın söylediği gibi ‘arkadaşlarından yardım istemekten çekinme çünkü bunu yapmaktan mutluluk duyacaklar’. Hayatta alma ve verme dengesini kurmak önemli.


Dizayn et


Kendini tanıdıktan ve ihtiyaçlarını tespit ettikten sonra gerisi akıllı dizaynlara kalıyor. ‘Hızlı Beyinler’ de pekala bunu başarabilirler. Örneğin


1) Unutkanlık ve dağınıklığa karşı ihtiyaç listeleri oluşturabilirler. Mesela her seferinde başvuracakları bir seyahat listesi yapabilir ve bavul hazırlarken bunu kullanabilirler.


2) Günlük ve haftalık programlar oluşturabilir, önceliklendirmelerini ve zaman yönetimlerini bunları kullanarak yapabilirler.


3) Telefonlarının takvim, alarm ve ‘24ME’ gibi uygulamalarından yararlanabilirler.


4) Dikkatlerinin dağılmasını engellemek için ‘müzik dinleyerek çalışma’ gibi kendilerine uyan çözümler geliştirebilirler.


5) Yaparken çok zorlandıkları bazı işlerde sevdiklerinden ya da profesyonellerden yardım alabilirler. (vize şirketi, muhasebeci, sekreter vb.)


Omega 3


Önceki yazımda bahsettiğim Surman ve Bilkey’in ‘Hızlı Beyin’ler kitabında yer alan diğer bazı öneriler ise şöyle:


1) Şeker ve hazır gıda gibi hiperaktiviteyi tetikleyen gıdalardan uzak durulmalı.


2) Düzenli uyku ‘Hızlı Beyinler’ için çok önemli.


3) Omega 3 alınabilir, çünkü ‘Hızlı Beyin’ sorununda Omega 6-Omega 3 dengesizliğinin de etkisi olduğuna yönelik araştırmalar var.


4) Tabi ki egzersiz yapmak da ‘Hızlı Beyin’lere iyi geliyor.


Durmak Yok


Hayat bir oyun. Güvensizliklerimizi aşarak bizi geride tutan kilitleri açmalı, büyümekten korkmamalı, yaratmalı ve aşk içinde yaşama çabamızı her durumda sürdürmeliyiz. Bana sorarsanız bunun için gerekli en önemli iki şey kendimizi tanımak ve hayatımızın kontrolünü elimizde tutmaktır. Ve olabilecek en kötü iki şey ise umudu kaybetmek ve durmaktır. DURMAYALIM.


Sevgiyle kalın,

Kendine Söz Ver! Üşenme Erteleme Vazgeçme!



Bundan 20 yıl sonra, yapmadığın şeylerden,
Yaptıklarından daha fazla pişmanlık duyacaksın.
Bu yüzden, halatlarını söküp at. Güvende olduğun
limandan ayrıl. Yelkenlerini rüzgarla doldur.
Araştır. Hayal et. Keşfet.


-Mark Twain